Kahvenin kokusu bazen bir çocukluğa açılır, bazen bir dost sohbetine… Bazen de yüreğimizin en kırık yerlerine sızar, içimizi ısıtır.
Bir fincan kahve dediğin nedir ki aslında?
Kimi zaman bir yalnızlığın ortağı,
Kimi zaman iki lafın belini kıran bir dost,
Kimi zaman da sustuklarımızı anlayan sessiz bir yoldaş…
Sabahın ayazında tüten bir kahve, insanın içini ev gibi ısıtır.
Günün telaşında bir yudum alırsın, nefesin düzene girer.
Akşamın yorgunluğunda “Oh be…” dedirtir.
Bize atalarımız “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” diye boşuna dememiş. Çünkü kahve, sadece içilmez; paylaşılır, hissedilir, hatırlanır.
Birinin sana kahve yapması, kalbinden küçük bir yer ayırmasıdır aslında.
Bugün Dünya Kahve Günü…
Belki de bir fincan kahveyle kendimize durup bir selam verelim.
Yüreğimizde biriken tüm yorgunluklara, söyleyemediklerimize, ertelediklerimize…
Bir fincan kahve olsun bugün;
Hem içimizi ısıtsın,
Hem hatıralarımıza ışık tutsun.
Gönül notu: Kahve bazen bir içecek değil, insanın kendine ayırdığı küçük bir moladır. Unutmayalım; hayat aceleye gelmeyecek kadar kıymetlidir.
Recebiye Çatak Sezer
Bugün kahvelerimizi benim için yudumlayıp afiyet olsun
